She knows how to make candy.
- Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
The only thing he eats is candy.
- Onun yediği tek şey şekerlemedir.
Tom very often takes a nap for an hour after lunch.
- Tom çok sık öğle yemeğinden sonra bir saat şekerleme alır.
Tom wanted to take a nap before dinner.
- Tom, akşam yemeğinden önce bir şekerleme yapmak istedi.
He can't resist sweets.
- Şekerlemeye dayanamaz.
He had cut down on sweets.
- O, şekerlemeyi azalttı.
Tom usually takes a short snooze after lunch.
- Tom genellikle öğle yemeğinden sonra kısa bir şekerleme yapar.
Tom was taking a snooze.
- Tom bir şekerleme yapıyordu.
Mary ate all the chocolate truffles.
- Mary tüm çikolatalı şekerlemeleri yedi.
The moment she'd finished, she lay down for a nap.
- Bitirdiği an, o, bir şekerleme için uzandı.
Tom said he wanted to take a nap.
- Tom şekerleme yapmak istediğini söyledi.
Tom wanted to take a nap.
- Tom bir şekerleme yapmak istiyordu.