Türkisch - Englisch
Definition von şekerleşme im Türkisch Englisch wörterbuch
- şeker
- sugar
He likes coffee without sugar.
-O, şekersiz kahve sever.
They should decrease the sugar in these muffins.
-Bu kurabiyelerdeki şekeri azaltmalılar.
- şeker
- candy
What surprised me most was that she didn't like candy.
-Beni en çok şaşırtan şey onun şeker sevmemesiydi.
She knows how to make candy.
-Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
- şeker
- sweet
He had cut down on sweets.
-O, şekerlemeyi azalttı.
I'm cutting down on sweets.
-Şekerlemeyi azaltıyorum.
- şeker
- {i} drop
- şeker
- kiss
- şeker
- pretty
- şeker
- confection
- şeker
- lovely
- şeker
- fondant
- şeker
- candybar
- Şeker
- (Tıp) saccharum
- şeker
- sugar candy
- şeker
- taffy
- şeker
- sucrose
- şeker
- sacchar
- şeker
- sugar; lump of sugar, sugar lump, sugar cube; candy; diabetes; sweet, pretty, lovely
- şeker
- darling, sweet, charming
- şeker
- diabetes, diabetes mellitus
- şeker
- sweetie
- şeker
- sweet and sour
- şekerleşmek
- to form sugar crystals, turn into sugar, sugar, get sugary
- şekerleşmek
- (for someone) to become sweet and lovable
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von şekerleşme im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Şekerleşmek işi
- ŞEKER
- (Osmanlı Dönemi) f. Şeker
- ŞEKER
- (Osmanlı Dönemi) (E) Davarın sütü çok olmak
- ŞEKER
- (Osmanlı Dönemi) Dolmak
- şeker
- Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday gibi birçok bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı. Şeker katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata gibi tatlı yiyeceklerin genel adı. Şeker hastalığı. Şeker hastalığının belirtisi olan kan ve idrardaki yüksek şeker miktarı: "Yirmi gün evvel ameliyat edildiği hâlde biraz şekeri görüldüğü için henüz taburcu edilememişti."- H. Taner
- şeker
- Şeker katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata gibi tatlı yiyeceklerin genel adı
- şeker
- Şeker hastalığı
- şeker
- Sevimli, cana yakın ve güzel
- şeker
- Şeker hastalığının belirtisi olan kan ve idrardaki yüksek şeker miktarı
- şeker
- kand
- şeker
- (Osmanlı Dönemi) SÜKKER
- şekerleşmek
- Nişastalı veya selülozlu maddeler, enzimlerin veya inorganik asitlerin etkisiyle mayalanabilir şekerler durumuna dönüşmek
- şekerleşmek
- Sevimli, hoşa gidecek bir duruma gelmek
Relevante Übersetzungen
şekerleşme
Silbentrennung
şe·ker·leş·meResimler
Historie
Favoriten