That child teased his mother for candy.
- O çocuk şekerleme için annesiyle alay etti.
The only thing he eats is candy.
- Onun yediği tek şey şekerlemedir.
Please pass me the sugar.
- Lütfen bana şekeri uzat.
They should decrease the sugar in these muffins.
- Bu kurabiyelerdeki şekeri azaltmalılar.
If ifs and buts were candy and nuts, we'd all have a merry Christmas.
- Eğer eğerler ve fakatlar şekerleme ve çerez olsalar, hepimiz neşeli bir Noel yaparız.
What surprised me most was that she didn't like candy.
- Beni en çok şaşırtan şey onun şeker sevmemesiydi.
He can't resist sweets.
- Şekerlemeye dayanamaz.
My sister likes sweets.
- Kız kardeşim şekerlemeleri sever.