When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
- Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
I wish you good luck.
- Sana iyi şanslar diliyorum.
You'll make a fortune by taking a chance.
- Bir şans elde ederek bir kader yaratacaksın.
He had the good fortune to marry a pretty girl.
- Güzel bir kızla evlenmek için iyi şansı vardı.
This is the chance of a lifetime.
- Bu bir ömür boyu şanstır.
Any chance you know where I put my keys?
- Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmen için şans var mı?
I want to believe there's still a chance for us to be happy together.
- Halen birlikte mutlu olma şansımızın olduğuna inanmak istiyorum.
I am happy about your good luck.
- Ben senin iyi şansın hakkında mutluyum.
By good fortune, they escaped.
- Iyi şans sayesinde onlar kaçtı.
She had the good fortune to get into the school she wanted to.
- Şanslıydı ki istediği okula girdi.
Tom didn't think he had a chance to succeed, but he at least wanted to give it a shot.
- Tom başarmak için bir şansı olduğunu düşünmüyordu fakat o hiç olmazsa bir fırsat vermek istedi.
I've never seen a shot like that.
- Hiç böyle bir şans görmemiştim.
This is the big break I've been waiting for.
- Bu beklediğim büyük şans.
This could be my big break.
- Bu benim büyük şansım olabilir.
I should've hit Tom while I had the chance.
- Şansım varken Tom'u vurmalıydım.
You're lucky Tom didn't hit you.
- Tom sana çarpmadığı için şanslısın.
Goodbye and good luck.
- Güle güle ve iyi şanslar.
The people exulted over their good luck.
- İnsanlar iyi şanslarıyla övündüler.
There is no one who is born under an unlucky star, there are only people who cannot read the sky.
- Şanssız bir yıldızın altında doğmuş olan kimse yoktur, sadece gökyüzünü okuyamayan insanlar vardır.
I am giving you a star.
- Sana bir şans veriyorum.
Tom deserves another opportunity.
- Tom başka bir şansı hak ediyor.
There is no security on this earth; there is only opportunity.
- Bu dünyada hiçbir güvenlik yoktur; sadece şans vardır.
Goodbye and good luck.
- Güle güle ve iyi şanslar.
I wish you good luck.
- Sana iyi şanslar diliyorum.