Suche
Übersetzung
Spiele
Programme
Registrieren
Mitglieder-Login
Einstellungen
Blog
Über uns
Kontakt
Konto
Mitglieder-Login
Registrieren
Einstellungen
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
şahadet
Türkisch - Englisch
Definition von
şahadet
im Türkisch Englisch wörterbuch
{i}
testimony
attestation
testimony " tanıklık, şahitlik; martyrdom" şehitlik
testification
(a Muslim's) dying in battle; martyrdom
the lslamic doctrinal formula, the lslamic testimony of faith ("There is no god but God, and Muhammad is His prophet.")
witnessing, witness, testifying, attestation
(Ticaret)
oral evidence
testimonial
authority
attest
evidence
Relevante Übersetzungen
şahadet getirmek
to repeat the lslamic testimony of faith
kelime-i şahadet
profession
kelime i şahadet
profession
kelimei şahadet
the İslamic confession of faith
kelimei şahadet getirmek
to confess one's belief in God by reciting the kelimei şahadet
yalan (yere) şahadet
law perjury
yalan yere şahadet
perjury
yalan şahadet cürmü
(Kanun)
felony of perjury
şehadet
witness
Türkisch - Türkisch
Definition von
şahadet
im Türkisch Türkisch wörterbuch
(Osmanlı Dönemi)
Delâlet. Alâmet, işaret, iz
(Osmanlı Dönemi)
Allah (C.C.) rızâsı yolunda hayatını fedâ etmek. Din için muharebeden şehitlik. (Bak: Şehid
(Osmanlı Dönemi)
(Şehâdet) Şâhidlik
(Hukuk)
Tanıklık
(Osmanlı Dönemi)
Bir şeyin doğruluğuna inanmak
Tanıklık, şahitlik
Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma
Relevante Übersetzungen
ŞAHADET GETİRMEK
(Osmanlı Dönemi)
Kelime-i Şehadet olan $ kelâmına inanıp söylemek. Bir Allah'tan başka ilâh olmadığına; Muhammed Aleyhissalâtü vesselâm'ın, Allah'ın Resulü olduğuna inanarak söylemek
şahadet etmek
Herhangi bir konuda bildiği, gördüğü şeyleri söylemek
şahadet parmağı
Gösterme parmağı, işaret parmağı
şehadet
Kelime-i Şehadet olarak adlandırılan İslam'a Giriş Cümlesi
şehadet
Tanıklık, şahitlik
ŞEHADET
(Osmanlı Dönemi)
Bak: şahadet
ŞEHADET
(Hukuk)
Tanıklık
şehadet
Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma
şehadet
Tanıklık, şahitlik: "Dünya karşısında Türk'ün kendi kendisi için yapacağı şehadet daha adamakıllı yapılmamıştır."- A. Ş. Hisar
şehâdet
(Osmanlı Dönemi)
şâhitlik; Allah tarafından Peygamberimize bildirilen her şeyi kabul ve tasdik etme
şahadet
Silbentrennung
şa·ha·det
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Historie
şahadet
Mehr...
Löschen
Favoriten
Mehr...
Löschen