He amazed everyone by passing his driving test.
- Sürücü sınavını geçerek herkesi şaşırttı.
I was amazed at his abrupt resignation.
- Onun ani istifası beni şaşırttı.
His memory baffles me.
- Onun belleği beni şaşırtıyor.
That just baffles me.
- O sadece beni şaşırtıyor.
It is surprising that your wife should object.
- Karının itiraz etmesi şaşırtıcı.
Surprisingly enough, he turned out to be a thief.
- Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
- Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
His behavior puzzled me.
- Onun davranışı beni şaşırttı.
His question puzzles me.
- Onun sorusu beni şaşırtıyor.
His behavior puzzled me.
- Onun davranışı beni şaşırttı.
What puzzled us was that he said he would not attend the meeting.
- Bizi şaşırtan şey onun toplantıya katılmayacağını söylemesiydi.
It is amazing that you won the prize.
- Ödülü kazanman şaşırtıcı.
The fluency of your English is amazing.
- Senin İngilizcenin akıcılığı şaşırtıcı.
The circus amazed and delighted the children.
- Sirkler çocukları şaşırttı ve sevindirdi.
I was amazed at his abrupt resignation.
- Onun ani istifası beni şaşırttı.
Her silence surprised me.
- Onun sessizliği beni şaşırttı.
His words surprised me.
- Onun sözleri beni şaşırttı.
Your ignorance is astonishing.
- Cehaletiniz şaşırtıcı.
The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
- Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
She was astonishingly beautiful.
- O, şaşırtıcı şekilde güzeldi.
Your ignorance is astonishing.
- Cehaletiniz şaşırtıcı.
You're trying to confuse me.
- Beni şaşırtmaya uğraşıyorsun.
Are you intentionally trying to confuse me?
- Bilerek beni şaşırtmaya mı çalışıyorsun?
This is quite puzzling.
- Bu oldukça şaşırtıcı.
It was puzzling to me.
- Benim için şaşırtıcıydı.
Her silence surprised me.
- Onun sessizliği beni şaşırttı.
His words surprised me.
- Onun sözleri beni şaşırttı.
Sami asked Layla a perplexing question.
- Sami, Leyla'ya şaşırtıcı bir soru sordu.