şaşırma

listen to the pronunciation of şaşırma
Türkisch - Englisch
astonishment
befuddlement
şaşırmak
be surprised

To be surprised, to wonder, is to begin to understand. - Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.

I don't like to be surprised. - Şaşırmaktan hoşlanmıyorum.

şaşırmak
to be surprised, to be confused, to be astonished, to be taken aback; to make a mistake
şaşırmak
wonder

To be surprised, to wonder, is to begin to understand. - Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.

şaşırmak
{f} puzzle
şaşırmak
befuddle
şaşırmak
drift
şaşırmak
surprize by
şaşırmak
confused
şaşırmak
astonished
şaşır
befuddle
şaşır
surprize at
şaşır
surprize by
şaşır
be amazed at
şaşırmak
be amazed
şaşırmak
be perplexed
şaşırmak
surprised

I don't like to be surprised. - Şaşırmaktan hoşlanmıyorum.

I don't like being surprised. - Şaşırmaktan hoşlanmam.

şaşırmak
be baffled
şaşırmak
taken aback
şaşırmak
wonder at
şaşır
befuddled
şaşırmak
Be shocked

I was shocked when I heard she talked behind me.

şaşırmak
be puzzled
neye uğradığını şaşırma
a rude awakening
şaşırmak
be confused
şaşırmak
be scandalize at
şaşırmak
be at a loss
şaşırmak
to be bewildered, confused, or surprised, be at a loss as to what to say or do
şaşırmak
to lose (one's way)
şaşırmak
not to know (what to say, what to do)
şaşırmak
blink at
şaşırmak
to forget (what day it is)
şaşırmak
be mixed up
şaşırmak
to make a mistake
şaşırmak
deviate
şaşırmak
mistake
şaşırmak
reel
Türkisch - Türkisch
Şaşırmak işi
şaşırmak
benirlemek
Şaşırmak
sapıtmak
Şaşırmak
şaşmak
şaşırmak
Bir işe nasıl başlayıp, o işi nasıl sürdüreceğini ve nasıl sonuçlandıracağını bilemeyecek duruma gelmek, içinden çıkamamak
şaşırmak
Ne yapmak gerektiğini bilememek, nasıl davranacağını kestirememek, hayret etmek
şaşırmak
Doğru, gerçek ve gerekli olanı ayırt edemeyecek duruma gelmek: "Hastasını muayene ederken başında bulundular mı, hele söz söylediler mi eli ayağı dolaşır, ya kalbi bulamaz, ya nabzı şaşırır."- A. İlhan
şaşırmak
Doğru, gerçek ve gerekli olanı ayırt edemeyecek duruma gelmek
şaşırmak
Ne yapmak gerektiğini bilememek, nasıl davranacağını kestirememek, hayret etmek: "... o kadar bağırırdı ki nihayet herif sersem olur, şaşırır, istediğini verirdi."- M. Ş. Esendal
şaşırma
Favoriten