I suspected that he was telling a lie, but that didn't surprise me.
- Ben onun bir yalan söylediğinden şüpheleniyordum, ancak bana sürpriz olmadı.
We suspected him of lying.
- Biz onun yalan söylediğinden şüphelendik.
Sami started suspecting Layla was seeing other men.
- Sami, Leyla'nın başka erkeklerle görüşüyor olduğundan şüphelenmeye başladı.
After a bit of googling, I suspect that what you said may not be true.
- Google'da biraz araştırdıktan sonra, söylediğinin gerçek olmadığından şüpheleniyorum.
I suspected that he was telling a lie, but that didn't surprise me.
- Ben onun bir yalan söylediğinden şüpheleniyordum, ancak bana sürpriz olmadı.