şüphelen

listen to the pronunciation of şüphelen
Türkisch - Englisch
{f} suspected

Everybody suspected him of taking a bribe. - Herkes onun rüşvet aldığından şüphelendi.

I suspected that he was telling a lie, but that didn't surprise me. - Ben onun bir yalan söylediğinden şüpheleniyordum, ancak bana sürpriz olmadı.

{f} suspecting

Sami started suspecting Layla was seeing other men. - Sami, Leyla'nın başka erkeklerle görüşüyor olduğundan şüphelenmeye başladı.

{f} suspect

Why should you suspect me? - Niçin benden şüphelenmen gerekiyor?

Tom began to suspect Mary would leave him. - Tom, Mary'nin onu terk edeceğinden şüphelenmeye başladı.

şüphelen
Favoriten