Türkisch - Englisch
Definition von şömine im Türkisch Englisch wörterbuch
- fireplace
Tom was the one who gave me the painting that's hanging above my fireplace.
-Şöminemin üstünde asılı duran tabloyu bana veren kişi Tom'du.
Clean the ashes out of the fireplace.
-Şöminedeki külleri temizleyin.
- grate
- fireplace, hearth
- hearth
- fireplaces
- şömine paravanası
- fender
- şömine parçası
- chimney piece
- şömine rafı
- mantelpiece, chimneypiece
- şömine rafı
- mantel
Tom's mother kept his graduation picture on the mantel.
-Tom'un annesi onun mezuniyet resmini şömine rafında muhafaza etti.
Tom took the framed photo off the mantelpiece and took a closer look at it.
-Tom şömine rafından çerçeveli resmi aldı ve ona daha yakından baktı.
- şömine rafı
- mantelshelf
- şömine rafı
- mantelpiece
Tom took the framed photo off the mantelpiece and took a closer look at it.
-Tom şömine rafından çerçeveli resmi aldı ve ona daha yakından baktı.
- şömine tabanı
- hearth
- şömine tabanı
- hearthstone
- şömine ızgarası
- fireguard
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von şömine im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Ocak: "Müsveddeleri harıl harıl yanan açık şömineye atıyordu."- H. E. Adıvar
- Ocak
- ırakman
- punara
Englisch - Türkisch
Definition von şömine im Englisch Türkisch wörterbuch
- şömine rafı
- mantlepiece
Relevante Übersetzungen
şömine
Silbentrennung
şö·mi·neAussprache
Resimler
Historie
Favoriten