ızdıraplı

listen to the pronunciation of ızdıraplı
Türkisch - Englisch
distressful
excruciating

I felt excruciating pain in my left big toe. - Sol ayak parmağımda ızdıraplı bir acı hissettim.

In the morning, the pain was excruciating. - Sabahleyin ağrı ızdıraplıydı.

distressing
anguished
ızdıraplı
Favoriten