Türkisch - Englisch
Definition von ızdırap im Türkisch Englisch wörterbuch
- agony
The task was total agony.
-Görev tamamen ızdıraptı.
- hurt
- misery
Life is a great misery.
-Yaşam büyük bir ızdırap.
- distress
- affliction
- anguish
She takes a new lover while he is in anguish.
-O ızdırap içinde iken yeni bir sevgili edinir.
- torture
- suffering
My daughter has been suffering from anorexia for four years already.
-Kızım zaten dört senedir iştahsızlıktan ızdırap çekmekte.
- pain
I felt excruciating pain in my left big toe.
-Sol ayak parmağımda ızdıraplı bir acı hissettim.
You seem to be in pain.
-Sen ızdırap içinde gibi görünüyorsun.
- sting
- trouble
- ızdırap içinde
- in pain
- ızdırap vermek
- grate
- ızdırap çeken
- suffering
Relevante Übersetzungen
Englisch - Türkisch
Definition von ızdırap im Englisch Türkisch wörterbuch
- bir şeyden pişman olma duygusu
ızdırap
Silbentrennung
ız·dı·rapAussprache
Resimler
Historie
Favoriten