Jim drove his car, whistling merrily.
- Jim neşeyle ıslık çalarak arabasını sürdü.
The boomerang hurtled whistling through the air.
- Bumerang havada ıslık çalarak fırlatıldı.
I heard someone whistle.
- Birinin ıslık çaldığını duydum.
Don't let him whistle.
- Islık çalmasına izin verme.
He walked down the street whistling cheerfully.
- Neşeli şekilde ıslık çalarak caddede yürüdü.
Please stop whistling.
- Lütfen ıslık çalmaktan vazgeç.