Jim drove his car, whistling merrily.
- Jim neşeyle ıslık çalarak arabasını sürdü.
Tom walked down the path, whistling a tune.
- Tom ıslık çalarak yolda yürüdü.
He whistled for his dog.
- O köpeği için ıslık çaldı.
Don't let him whistle.
- Islık çalmasına izin verme.
Tom heard someone whistling outside.
- Tom dışarıda birinin ıslık çaldığını duydu.
Please stop whistling.
- Lütfen ıslık çalmaktan vazgeç.