ırkçı

listen to the pronunciation of ırkçı
Türkisch - Englisch
(Hukuk) racist

He confessed in court that he was in touch with racist groups. - O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti.

Tom told Mary a racist joke. - Tom Mary'ye bir ırkçı şaka yaptı.

racialist
(a) racist, (a) racialist
Jim Crow
racist, racialistic
segregationist
racialist, racist
ethnocentrist
racıst
ırk
race

There are many different races in the world. - Dünyada birçok farklı ırk vardır.

Atomic bombs are a danger to the human race. - Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir.

ırkçı beyaz
whitey
ırk
{i} folk
ırk
racial

There is still serious racial hatred against black people. - Siyah insanlara karşı hâlâ ciddi bir ırkçı nefret vardır.

Racial tensions remained high. - Irkçı gerilimler yüksek kaldı.

ırk
{i} strain
ırk
(Denizbilim) natio

Japanese should not forget that America is a multiracial nation. - Japonlar Amerikanın çok ırklı bir ulus olduğunu unutmamalı.

ırk
phylon
ırk
to race
ırk
race of
Zenci karşıtı aşırı ırkçı dernek
Ku Klux Klan
ırk
phylo
ırk
peoples
ırk
lineage, blood, stock
ırk
race, racial group
ırk
flesh
Englisch - Englisch

Definition von ırkçı im Englisch Englisch wörterbuch

ırk
{v} to vex, grieve, give pain or uneasiness
Türkisch - Türkisch
Irkçılık yanlısı olan (kimse)
Irkçılık yanlısı olan kimse
ırk
Breed
IRK
(Osmanlı Dönemi) Nesil. Zürriyet. Sülâle
IRK
(Osmanlı Dönemi) Soy. Kök. Damar
Irk
(Osmanlı Dönemi) DAMAR
ırk
Kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu: "Türkler, insan olarak, ulus olarak doğunun en üstün ve şerefli ırkıdır."- S. Birsel
ırk
Soy: "Esasta dağlı ırktan cahil bir kızcağızdı."- R. H. Karay
ırk
Kalıtımsal olarak, ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu
ırk
Bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm
ırk
Soy
ırkçı
Favoriten