Tom entelektüel yetenekli.
- Tom is intellectually gifted.
Satranç son derece entelektüel bir oyundur.
- Chess is a highly intellectual game.
O, güzel olmanın yanında kibar ve zekidir.
- Besides being beautiful, she is kind and intellectual.
Olgun insanlar fikirler hakkında konuşur, aydınlar gerçekler hakkında, ve sıradan insanlar da ne yedikleri hakkında konuşurlar.
- Wise men talk about ideas, intellectuals about facts, and the ordinary man talks about what he eats.
Bir aydın, seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş bir kişidir.
- An intellectual is a person who has discovered something more interesting than sex.
Birine aptal dediğimde, bu bir hakaret değil. Ben entelektüel gelişim için onun geniş potansiyele sahip olduğunu ona işaret ediyorum.
- When I call someone stupid, it's not an insult. I'm indicating to him that he has broad potential for intellectual development.
Tartışma entellektüel olarak tahrik ediciydi.
- The discussion was intellectually stimulating.