Some kind of party upstairs kept me up till one last night.
- Dün gece üst kattaki bir tür parti saat bire kadar beni uyutmadı.
They rented the upstairs room to a student.
- Üst kattaki odayı bir öğrenciye kiraladılar.
She called down from upstairs to ask what the noise was about.
- O, gürültünün ne hakkında olduğunu sormak için üst kattan seslendi.
We heard someone go upstairs.
- Birinin üst kata gittiğini duyduk.
The nurse moved the patient to the top floor of the hospital.
- Hemşire hastayı hastanenin üst katına taşıdı.
There is a restaurant on the top floor.
- En üst katta bir restoran var.