Türkisch - Englisch
Definition von ünite im Türkisch Englisch wörterbuch
- unit
The hospital restricts the number of visitors who can enter the intensive care unit.
-Hastane yoğun bakım ünitesine girebilen ziyaretçi sayısını kısıtlıyor.
Would you please send the remaining five units right away?
-Lütfen kalan beş üniteyi hemen gönderir misiniz?
- unitary
- unity
- unity; unit
- consolidation
- {i} cell
- package
- ünite halinde kuruluşa dahil teşkilat malzemenin önceden yerleştirilmesi
- (Askeri) pre-positioning of materiel configured to unit sets
- hidrolik ünite
- hydraulic unit
- üniteler
- units
- alt ünite
- sub-assembly
- analog-dijital ünite
- analog-digital unit
- elektronik ünite
- (Otomotiv) electronic device
- mekanik ünite
- (Otomotiv) mechanical device
- motif ünite
- motive unit
- optik ünite
- optical unit
- oxford ünite
- (Tıp) oxford unit
- sabit rehber ünite listesi
- (Askeri) fixed directory unit list
- transfer eden ünite
- (Havacılık) transferring unit
- yedek ünite
- stand by unit
- ısıtıcı ünite
- heater unit
- ısıtıcı ünite
- (Otomotiv) heater core
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von ünite im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri
- Biçim
- Birlik, birleşmiş olma durumu
- Bir kümenin her elemanı veya bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri, birim
ünite
Silbentrennung
ü·ni·teSynonyme
affiliate, ally, amalgamate, associate, band, band together, become one, blend, close ranks, coadjute, coalesce, commingle, concur, confederate, conjoinAussprache
Etymologie
() From Latin ūnītus, perfect passive participle of ūniō.Resimler
Historie
Favoriten