The pilgrims brought gifts from distant lands.
- Hacılar uzak ülkelerden hediyeler getirdiler.
These flowers grow in warm countries.
- Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain.
- Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.
Pakistan is a Muslim country.
- Pakistan Müslüman bir ülkedir.
Paraguay is a country in South America.
- Paraguay, Güney Amerika'da bir ülkedir.
The travelers came from many lands.
- Birçok ülkeden gezgin geldi.
America is a land of immigrants.
- Amerika bir göçmenler ülkesidir.
Many nations had signed the treaty in 1997 in Kyoto, Japan.
- Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı.
Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.
- Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.
The workers of the northern countries have paid a high price for the displacement of production in the southern regions.
- Kuzey ülkelerinin işçilerine güney bölgelerindeki üretimi değiştirmesi için yüksek bir bedel ödedik.
It's the coldest region in the country.
- Bu ülkede en soğuk bölgedir.
Vatican City with its 0.44 km² is the world's smallest state.
- 0.44 km²'lik Vatikan, dünyanın en küçük ülkesidir.
It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
- ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
Tom says that he has 4 homes in 5 different countries.
- Tom 5 farklı ülkede 4 evi olduğunu söylüyor.
This billionaire has 5 homes in 4 different countries.
- Bu milyarderin 4 farklı ülkede 5 evi var.
The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao.
- Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.
The king's realm was terrorized by a dragon.
- Kralın ülkesi bir ejderha tarafından terörize edildi.
He says he is leaving the country for good.
- O, sürekli olarak ülkeyi terk edeceğini söylüyor.
The defeated army retreated from the country.
- Yenilmiş ordu ülkeden geri çekildi.
It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain.
- Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.