ücretliler

listen to the pronunciation of ücretliler
Türkisch - Englisch
wages earners
ücretli
paid

He is a highly paid man. - O yüksek ücretli bir adamdır.

It is difficult to find a well paid permanent job. - İyi ücretli daimi bir iş bulmak zordur.

ücretli
worker

Workers in France receive four weeks of paid vacation each year. - Fransa'da işçiler her yıl dört haftalık ücretli izin alırlar.

ücretli
(Ticaret) employee

Each employee is entitled to a two week paid vacation per year. - Her çalışan, yılda iki haftalık ücretli bir tatil yapma hakkına sahiptir.

ücretli
{s} gainful
ücretli
mercenary
ücretli
wage-earner
ücretli
stipendiary
ücretli
(someone) who is paid by the hour
ücretli
paid, salaried; that has to be paid for
ücretli
(something) which is done for a fee
ücretli
salaried
ücretli
{i} wageworker
ücretli
salary
ücretli
wage earner
Türkisch - Türkisch

Definition von ücretliler im Türkisch Türkisch wörterbuch

ÜCRETLİ
(Hukuk) Ücret alarak çalışan
ücretli
Ücret karşılığı yapılan
ücretli
Ücretle çalıştırılan (kimse): "Bu saydığım bayram günleri bizim gibi ücretlilerin aylığını artırır."- B. Felek. Ücret karşılığı yapılan
ücretli
Ücretle çalıştırılan kimse
ücretliler
Favoriten