The price doesn't include consumption tax.
- Ücrete tüketim vergisi dahil değil.
Tom won't lower the price.
- Tom ücreti indirmeyecek.
The net-cafes here cater to students; fees start at around a pound an hour.
- Buradaki net-kafeler öğrencilere yiyecek ve içecek sağlamaktadır; ücretler yaklaşık saati bir pounddan başlamaktadır.
You must pay the admission fee here.
- Buraya giriş ücreti ödemelisiniz.
The union won a 5% wage increase.
- Sendika, % 5 oranında ücret artışı kazandı.
Tom's been working for minimum wage.
- Tom asgari ücret için çalışmaktadır.
What are the charges in this hotel?
- Bu otelde ücretler nedir?
Do you charge for delivery?
- Teslimat için bir ücret alıyor musunuz?
The biggest concern is cost.
- En büyük kaygı ücret.
How much does it cost to get in?
- İçeri girmenin ücreti ne kadar?
You need to pay extra for the batteries.
- Piller için ekstra ücret ödemeniz gerekir.
Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
- Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
He promised to pay us high wages.
- Bize yüksek ücret ödemeye söz verdi.
The manager advanced him two weeks' wages.
- Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
Is there a special rate for this tour?
- Bu tur için özel bir ücret var mı?
I have to pay high rates to the boarding.
- Pansiyona yüksek ücretler ödemek zorundayım.
The fee includes the payment for professional services needed to complete the survey.
- Araştırmayı tamamlamak için gereken mesleki hizmetler ücrete dahildir.
It wasn't my idea to hire him.
- Onu ücretle çalıştırmak benim fikrim değildi.
We've hired Tom to paint our garage.
- Garajımızı boyaması için Tom'u ücretle tuttuk.
The professor who invented it has the right to reasonable remuneration from the university.
- Onu icat eden profesör, üniversiteden makul bir ücret hakkına sahip
If necessary, I have no objection to paying a special fee.
- Eğer gerekliyse, özel bir ücret ödemeye hiçbir itirazım olmaz.
I have no objection to paying a special fee if it is necessary.
- Gerekirse özel bir ücret ödeme konusunda herhangi bir itirazım yok.
I'm not the only one who doesn't have enough money to pay the membership fee.
- Üyelik ücretini ödemek için yeterli paraya sahip olmayan tek kişi ben değilim.
A higher minimum wage can raise earnings and reduce poverty.
- Daha yüksek asgari ücret, kazançları yükseltip yoksulluğu azaltabilir.
What's the minimum salary in Russia?
- Rusya'da asgari ücret ne kadar?
What's the minimum salary in the Czech Republic?
- Çek Cumhuriyetinde asgari ücret nedir?
A higher minimum wage can raise earnings and reduce poverty.
- Daha yüksek asgari ücret, kazançları yükseltip yoksulluğu azaltabilir.
Those who have not paid their dues are asked to see me at the end of class.
- Ücretlerini ödememiş olanların dersin sonunda beni görmeleri isteniyor.