überladen

listen to the pronunciation of überladen
Deutsch - Türkisch
fazla yüklemek, fazla doldurmak
cicili bicili
süslü püslü
sich den Magen überladen
midesini tıka basa doldurmak
Englisch - Türkisch

Definition von überladen im Englisch Türkisch wörterbuch

flamboyant
gösterişli

O gösterişli giysilerden hoşlanır. - He likes flamboyant clothes.

flamboyant
{s} göz alıcı

Tom oldukça göz alıcıydı. - Tom was so flamboyant.

flamboyant
göze çarpan (renk)
flamboyant
havalı
flamboyant
anlı şanlı
flamboyant
tantanalı
flamboyant
alev gibi parlak
flamboyant
süs

O, dikkat çekmek için süslü giysiler giyer. - She wears flamboyant clothes to draw attention.

flamboyant
{s} hiddetli
flamboyant
rengârenk
flamboyant
alev gibi dalgalı kıvrıntılarla süslü
flamboyant
{s} parlak
flamboyant
aşırı derecede süslü
flamboyant
{s} göze batan
flamboyant
{s} frapan, göze çarpan (renk)
flamboyant
flamboyancy aşırı derecede parlaklık
flamboyant
{s} süslü püslü
flamboyant
{s} ateşli