Tom bought a bag of apples and he ate a third of them in one day.
- Tom bir çanta elma satın aldı ve bir günde bunların üçte birini yedi
About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal.
- Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
This river is about one third as long as the Shinano.
- Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.
I have just finished one third of my assignment.
- Ödevimin sadece üçte birini bitirdim.