Tom asked me to be more attentive.
- Tom benim daha özenli olmamı istedi.
I'm not as attentive as I should be.
- Olmam gerektiği kadar özenli değilim.
Choose a present carefully.
- Bir hediyeyi özenli biçimde seç.
Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
- Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
She made elaborate preparations for the party.
- Parti için özenli hazırlıklar yaptı.
Pay attention to what you're doing.
- Yaptığın şeye özen göster.
Considerable care is advised when driving in winter weather.
- Kış havasında araba kullanırken önemli ölçüde özen, tavsiye olunur.
Great care has been taken to use only the finest ingredients.
- Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
He did his work painstakingly.
- O, işini özenle yaptı.
Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
- Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
He did his work painstakingly.
- O, işini özenle yaptı.