Japan has many different characteristics.
- Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.
The botanist carefully recorded the morphological characteristics of the trees.
- Botanikçi dikkatle ağaçların morfolojik özellikleri kaydetti.
Kate has very good features.
- Kate'in çok güzel özellikleri var.
It's a feature, not a bug.
- Bu bir özellik, bir hata değil.
Superconductivity is a physical property.
- Üstüniletkenlik fiziksel bir özelliktir.
Superconductivity is a physical property.
- Süperiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
These are characteristics of the spoken language.
- Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.
The Japanese language has many distinctive characteristics.
- Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
I want specific information.
- Özellikli bilgi istiyorum.
Specifications and price are subject to change.
- Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.
These are characteristics of the spoken language.
- Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.
Japan has many different characteristics.
- Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.
Japan has many distinctive traits.
- Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
Courage is a wonderful trait.
- Cesaret harika bir özelliktir.
I want to emphasize this point in particular.
- Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
The teacher particularly emphasized that point.
- Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.
Specifications and price are subject to change.
- Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.
I don't think Tom is particularly handsome.
- Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum.
I have nothing in particular to do tomorrow.
- Yarın özellikle yapacak bir şeyim yok.
It is important to pay special attention to your love life.
- Aşk hayatına özellikle dikkat etmen önemlidir.
Can you tell us about some of the natural features of that area?
- O bölgenin doğal özelliklerinin bazılarından bahsedebilir misiniz?
Could you explain all the safety features to me once again?
- Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin?