It's one of the most exclusive addresses in the city.
- Bu, şehirdeki en özel adreslerden biri.
This bookstore deals exclusively in old and rare books.
- Bu kitapçı özellikle eski ve nadir kitaplarla ilgileniyor.
I want specific information.
- Özellikli bilgi istiyorum.
I wish I could be more specific.
- Keşke daha özel olabilsem.
What's the restaurant's speciality?
- Restaurantın özel ürünü nedir?
The television show was interrupted by a special news report.
- Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.
This is Tom Jackson, my personal assistant.
- Bu Tom Jackson, benim özel asistanım.
They asked me to leave because they were going to have a personal talk.
- Benden gitmemi istediler çünkü özel bir konuşma yapacaklardı.
Some of the ingredients are harmful, especially if you are pregnant.
- Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.
It is especially hot today.
- Hava bugün özellikle çok sıcak.
Tom wasn't feeling particularly talkative.
- Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
I am pleased with this vivid portrait in particular.
- Ben özellikle bu canlı portreden memnunum.
My boss called me down for making private calls on the office phone.
- Patronum ofis telefonundan özel görüşme yaptığım için beni azarladı.
Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.
- Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.
Please respect my privacy.
- Lütfen özel yaşamıma saygı gösterin.
The dedicated bike zone is most often at the rear of the train.
- Özel bisiklet bölgesi çoğunlukla trenin arkasındadır.
Tom is a very dedicated student.
- Tom çok özel bir öğrenci.
You are not allowed here. This is private property.
- Buraya giremezsin. Bu özel bir mülkiyet.
You are trespassing on private property.
- Özel mülkiyete izinsiz giriyorsunuz.
The Japanese language has many distinctive characteristics.
- Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
Japan has many distinctive traits.
- Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
Each language has its peculiarities.
- Her dilin özellikleri vardır.
Laura is very particular about her clothes.
- Laura elbiseleri hakkında çok özel.
Tom is a very dedicated student.
- Tom çok özel bir öğrenci.
The private colleges and universities of the United States are autonomous.
- ABD'nin özel kolejleri ve üniversiteleri özerktir.
Generosity is an important trait in today's selfish society.
- Cömertlik bugünün bencil toplumunda önemli bir özelliktir.
We would like to eat. Could you serve us expressly? We need to be on our way before half past one.
- Yemek yemek istiyoruz. Özellikle bize hizmet eder misiniz? bir buçuktan önce yolda olmalıyız.
As my watch was slow, I missed the special express.
- Saatim geri kaldığı için özel ekspresi kaçırdım.