I fixed the house for the disabled man.
- Özürlü insanlar için evi tamir ettim.
Tom is partly disabled.
- Tom kısmen özürlüdür.
Emi gave her seat to a handicapped man.
- Emi özürlü bir adama yerini verdi.
She is handicapped by poor hearing.
- O kötü işitmekten özürlü.
Volunteers collected donations for the benefit of the handicapped.
- Gönüllüler özürlülerin yararına bağış topladı.
She devoted her life to helping the handicapped.
- O, özürlülere yardım etmek için hayatını adadı.
We have intelligence impaired creeps in Washington.