I don't have to apologize for what I said.
- Söylediğim için özür dilemek zorunda değilim.
I apologized, but even then she wouldn't speak to me.
- Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.
He was apologetic for being absent.
- O, gelmediği için özür diledi.
Tom looks apologetic.
- Tom özür dileyen görünüyor.
Él podría por lo menos disculparse.
- En azından özür dileyebilirdi.
No hay nada que hacer aparte de disculparse.
- Özür dilemekten başka yapacak bir şey yok.