If God doesn't exist in our world, then I will create God with my own hands.
- Tanrı dünyamızda yoksa, öyleyse Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım.
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır.
Well, there's no such thing as being too late to correct one's faults.
- Öyleyse, birisinin hatasını düzeltmekte geç kalmak diye bir şey yoktur.
Well, then, if you want me to I'll do it.
- Peki, öyleyse, yapmamı istiyorsan onu yaparım.
If so, it shouldn't be any problem at all, should it?
- Eğer öyleyse hiç de sorun olmamalı, değil mi?
Beautiful women die young - or so the saying goes. If so then my wife is going to live a long life.
- Güzel kadınlar genç ölür- ya da öylesine demişler. Eğer öyleyse benim karım uzun bir hayat yaşayacak.
He is not such a fool but he can understand it.
- O, öyle bir aptal değil fakat onu anlayabilir.
It was such a hot day that we went swimming.
- Öylesine sıcak bir gündü ki yüzmeye gittik.
He is a famous painter and should be treated as such.
- O ünlü bir ressamdır ve öyle davranılmalı.
If you are a student, behave as such.
- Eğer bir öğrenci isen, öyle davran.
While I understand what you are saying, I cannot do accordingly.
- Söylediklerini anlamama karşın, öyle yapamıyorum.
I would never say anything like that.
- Ben asla öyle bir şey söylemezdim.
I don't know about things like that.
- Öyle şeyler konusunda bilgim yok.
Tell me precisely why you think so.
- Neden öyle düşündüğünü bana tam olarak söyle.
You do such a thing once too often and get punished.
- Öylesine bir şeyi bir kez çok sık yaparsın ve cezalandırılırsın.
At your age, I would think so, too.
- Senin yaşında ben de öyle düşünürdüm.
Our car is rather old, but so is theirs.
- Arabamız oldukça eski ama onlarınki de öyle.
I would rather die than do such an unfair thing.
- Öylesine haksız bir şey yapmaktansa ölmeyi tercih ederim.