Don't brag about how fast your car can go.
- Arabanın ne kadar hızlı gidebileceği hakkında övünme.
I cannot brag about my team. It always loses games.
- Takımım hakkında övünemem. O her zaman maçları kaybeder.
Tom boasts of never having been defeated in a horse race.
- Tom at yarışında asla yenilmemekle övünüyor.
She boasted of having won the first prize.
- O, birincilik ödülünü kazanmakla övündü.
She brags about how well she can cook.
- Ne kadar iyi yemek pişirdiği hakkında övünür.
Tom certainly brags a lot.
- Tom kesinlikle çok övünür.