The post office is just past the bank.
- Postane tam bankanın ötesinde.
The ship disappeared beyond the horizon.
- Gemi ufkun ötesinde kayboldu.
This work is beyond my grasp.
- Bu iş benim kavramamın ötesindedir.
Its modernization was far beyond my expectations.
- Onun modernizasyonu beklentilerimin çok ötesindeydi.
The patient was quite beyond help, so that the doctors could do no more.
- Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı.
This work is beyond my grasp.
- Bu iş benim kavramamın ötesindedir.
We live about three miles above this bridge.
- Bu köprünün yaklaşık üç mil ötesinde yaşıyoruz.
Above and beyond this, he can read Hebrew.
- Bunun ötesinde İbranice okuyabilir.
The house is too big for us, and what is more, it is too expensive.
- Ev bizim için çok büyük, bunun da ötesinde o çok pahalı.
He is a great statesman, and what is more a great scholar.
- O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.
The post office is just past the bank.
- Postane tam bankanın ötesinde.
He went no farther than the gate.
- Kapıdan daha öteye gitmedi.
The questions involved go far beyond economics.
- Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor.
Sami was on the other side.
- Sami öteki taraftaydı.