ötesinde

listen to the pronunciation of ötesinde
Türkisch - Englisch
sur
past

The post office is just past the bank. - Postane tam bankanın ötesinde.

supra
on the further side of
on the other side of
beyond

The ship disappeared beyond the horizon. - Gemi ufkun ötesinde kayboldu.

This work is beyond my grasp. - Bu iş benim kavramamın ötesindedir.

para
below
trans-
preter-
far beyond

Its modernization was far beyond my expectations. - Onun modernizasyonu beklentilerimin çok ötesindeydi.

beyond of
trans
peri
ultra
öte
beyond

The patient was quite beyond help, so that the doctors could do no more. - Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı.

This work is beyond my grasp. - Bu iş benim kavramamın ötesindedir.

öte
{e} above

We live about three miles above this bridge. - Bu köprünün yaklaşık üç mil ötesinde yaşıyoruz.

Above and beyond this, he can read Hebrew. - Bunun ötesinde İbranice okuyabilir.

öte
the further side, the other side; the rest, the other; farther, further, beyond
öte
meta
bunun da ötesinde
what is more

The house is too big for us, and what is more, it is too expensive. - Ev bizim için çok büyük, bunun da ötesinde o çok pahalı.

He is a great statesman, and what is more a great scholar. - O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.

öte
past

The post office is just past the bank. - Postane tam bankanın ötesinde.

öte
far

He went no farther than the gate. - Kapıdan daha öteye gitmedi.

The questions involved go far beyond economics. - Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor.

alplerin ötesinde olan
transalpine
alışılmışın ötesinde
above the ordinary
bunun ötesinde
for the rest
bunun ötesinde
further to that
görüş hattı ötesinde
(Askeri) beyond line of sight
makul şüphelerin ötesinde
(Politika, Siyaset) beyond reasonable doubt
umutların ötesinde
past hope
öte
the other side

Sami was on the other side. - Sami öteki taraftaydı.

öte
over
öte
trans
öte
other, yonder, far (side)
öte
the further side of, the other side of
öte
further
Türkisch - Türkisch

Definition von ötesinde im Türkisch Türkisch wörterbuch

ötesinde berisinde
Çeşitli, dağınık yerlerde
Öte
mavera
öte
Konuşanın temel olarak aldığı bir şeyden daha uzak olan yer veya şey, mavera: "Köşklerin biraz ötesinde köy kulübelerine benzer derme çatma evler görülürdü."- R. E. Ünaydın
öte
Bulunulan yere göre karşı yanda olan
öte
Daha fazla, çok
öte
Bir şeyin arkadan gelen bölümü
öte
Bulunulan yere göre karşı yanda olan: "Evimizin bir yanı bahçe, öte yanı sokaktı."- M. Ş. Esendal
öte
Daha uzak
öte
Konuşanın temel olarak aldığı bir şeyden daha uzak olan yer veya şey, mavera
öte
Daha fazla, çok: "Güzel olduğu pek iddia edilmezdi ama, güzellikten de öte güçlü bir çekiciliği vardı."- H. Taner
ötesinde
Favoriten