One's as bad as the other.
- Al birini vur ötekine!
The solution of one may prove to be the solution of the other.
- Birinin çözümü, ötekinin çözümünü kanıtlayabilir.
This work is beyond my grasp.
- Bu iş benim kavramamın ötesindedir.
Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
- Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
You must, above all, be faithful to your friends.
- Her şeyin ötesinde arkadaşlarına sadık olmalısın.
Above and beyond this, he can read Hebrew.
- Bunun ötesinde İbranice okuyabilir.
This car has a better performance than that one.
- Bu araba ötekinden daha iyi bir performansa sahip.
This car has a better performance than that one.
- Bu araba ötekinden daha iyi bir çalışmaya sahip.
The post office is just past the bank.
- Postane tam bankanın ötesinde.
He went no farther than the gate.
- Kapıdan daha öteye gitmedi.
Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
- Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
Sami was on the other side.
- Sami öteki taraftaydı.
Mary is not like the other girls.
- Mary öteki kızlar gibi değildir.
One's as bad as the other.
- Al birini vur ötekine!
It's better than the alternative.
- Bu, ötekinden daha iyi.