It's a good idea to cover up when the sun is this strong.
- Güneş bu kadar güçlü iken örtünmek iyi bir fikirdir.
He put a cover over his car.
- O, arabasının üzerine bir örtü koydu.
A blanket of silence fell over everyone when they heard the disappointing announcement.
- Hayal kırıklığına uğratıcı duyuruyu duyduklarında herkese bir sessizlik örtüsü düştü.
Sami was still covered by that blanket.
- Sami hâlâ o battaniyeyle örtülüydü.
The waitress spread a white cloth over the table.
- Garson masaya beyaz bir örtü serdi.
She spread a cloth over the table.
- Masaya bir örtü serdi.
This bride is covering her face with a veil.
- Bu gelin yüzünü bir peçe ile örtüyor.
Fadil was simply covering his own tracks.
- Fadıl basitçe kendi izlerini örtüyordu.
It was night, and a veil of darkness covered the streets.
- Geceydi ve bir karanlık örtüsü bütün sokakları kapladı.
Criticism of elitism is often a veiled form of anti-intellectualism.
- Elitizm in eleştirisi çoğunlukla anti-entellektüelciliğin örtülü bir biçimidir.
The waitress spread a white cloth over the table.
- Garson masaya beyaz bir örtü serdi.
She spread a cloth over the table.
- Masaya bir örtü serdi.