örgütçü

listen to the pronunciation of örgütçü
Türkisch - Englisch
organizer teşkilatçı
organizer (good at starting an organization)
organizer
örgüt
organization

I hate terrorist organizations. - Terör örgütlerinden nefret ediyorum.

One organization allegedly controls the European drug market. - İddialara göre, bir örgüt Avrupa uyuşturucu piyasasını kontrol ediyor.

örgüt
organisation

How can you contribute to our organisation? - Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?

Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books. - Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.

örgüt
(Ticaret) body
örgüt
organ

I hate terrorist organizations. - Terör örgütlerinden nefret ediyorum.

WHO stands for World Health Organization. - WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.

örgüt
economy
örgüt
organism
örgüt
organization, group which has an organizational structure
örgüt
organization, association teşkilat, teşekkül
Türkisch - Türkisch
Örgütleme işleriyle uğraşan, bu işlerde yetenekli kimse, teşkilâtçı
Örgüt
(Hukuk) TEŞKİLAT
örgüt
Ortak bir amaç veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik, teşekkül, teşkilât
örgüt
Ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik, teşekkül, teşkilat: "Örgütteki dosyası da çoktan dürülmüştü."- T. Buğra
örgüt
Bir kuruluşa bağlı alt bölümlerin bütünü
örgütçü
Favoriten