ör

listen to the pronunciation of ör
Türkisch - Englisch
{f} knitted

I knitted a sweater for Tom. - Tom için bir kazak ördüm.

Mary knitted Tom a sweater for his birthday. - Mary Tom'a doğum günü için bir kazak ördü.

{f} plait
{f} braid

Tom braided Mary's hair. - Tom Mary'nin saçını ördü.

Let me braid your hair for you. - Senin için saçını öreyim.

{f} knitting

She put her knitting aside and stood up. - Örgüsünü bir kenara koydu ve ayağa kalktı.

She spent many days knitting a sweater for him. - Ona bir kazak örmek için günler harcadı.

{f} tat

Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring. - Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı.

Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website. - 354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.

{f} braiding
darn
knit

Tom asked Mary if she knew how to knit. - Tom Mary'ye nasıl örgü öreceğini bilip bilmediğini sordu.

Have you finished knitting that sweater? - O kazağı örmeyi bitirdin mı?

pleach
Türkisch - Türkisch
Geniş bir görüş sağlamak için yüksek bir yere yapılan küçük kule ya da bahçe köşkü
çit, perde
ör
Favoriten