öperek

listen to the pronunciation of öperek
Türkisch - Englisch
kissing
smooching
öperek geçirmek
kiss away
öp
dust
öp
osculate
öp
{f} kissing

I saw Tom kissing Mary. - Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüm.

Tom was kissing Mary when I walked into the classroom. - Ben sınıfa girdiğimde Tom Mary'i öpüyordu.

öp
{f} smooching
öp
{f} smooch
öp
{f} kiss

She kissed away the boy's tears. - O, çocuğun gözyaşlarını öperek geçirdi.

She kissed me on the cheek and said goodnight. - Yanağımdan öptü ve iyi geceler dedi.

öp
buss
öp
snog
öperek
Favoriten