We must take measures to prevent traffic accidents.
- Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.
Such measures were not necessary.
- Böylesine önlemler gerekli değildi.
We have to take precautions.
- Önlemler almak zorundayız.
Precautions may be advisable.
- Önlemler uygun olabilir.
That seems to be a sensible precaution.
- O mantıklı bir önlem gibi görünüyor.
Precautionary measures were unnecessary.
- İhtiyati önlemler gereksizdi.
We must take measures to prevent traffic accidents.
- Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir.
Drastic times call for drastic measures.
- Sert zamanlar sert önlemler gerektirir.
He could not take effective measures.
- O etkin önlemler alamadı.
We took strong measures to prevent it.
- Onu önlemek için güçlü önlemler aldık.
We have to take steps to prevent air pollution.
- Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
We have to take steps to prevent air pollution.
- Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
In some cases, mastectomy is prophylactic surgery - a preventive measure taken by those considered to be at high risk of breast cancer.
- Bazı durumlarda, meme ameliyatı koruyucu bir ameliyattır- meme kanseri riski yüksek olduğu düşünülenler tarafından alınan bir önlem.
September 10 is World Suicide Prevention Day.
- 10 Eylül dünya intihar önleme günüdür.
We are a suicide prevention organization.
- Biz bir intihar önleme örgütüyüz.
Biz her tedbiri aldık.
- Biz her önlemi aldık.
Herhangi bir tedbir almadım.
- Herhangi bir önlem almadım.