öneren

listen to the pronunciation of öneren
Türkisch - Englisch
proposer
(Bilgisayar) proposed by
(Bilgisayar) referred by
öneren kimse
proponent
öner
{f} proposed

The politician proposed reforms to Congress. - Politikacı Kongreye reformlar önerdi.

He proposed that we should play baseball. - Beyzbol oynamamız gerektiğini önerdi.

öner
hold out
öner
{f} bidding
öner
{f} offering

Are you offering me my job back? - Bana işimi geri mi öneriyorsun?

Are you offering to help? - Yardım etmeyi öneriyor musun?

öner
recommend

I can recommend this restaurant. - Bu lokantayı önerebilirim.

Tom recommended the novel to them. - Tom romanı onlara önerdi.

öner
held out
öner
suggest

Doctors suggest drugs to fight diseases. - Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.

He suggested I go with him to the party. - Onunla birlikte partiye gitmemi önerdi.

öner
{f} propose

Several plans were proposed. - Birkaç plan önerildi.

Did he propose any solutions? - O, hiç çözüm önerdi mi.

öneren
Favoriten