öner

listen to the pronunciation of öner
Türkisch - Englisch
{f} proposed

The politician proposed reforms to Congress. - Politikacı Kongreye reformlar önerdi.

The president proposed a new plan. - Başkan yeni bir plan önerdi.

hold out
{f} bidding
{f} offering

Are you offering to help? - Yardım etmeyi öneriyor musun?

Would you like something to drink? No, but thanks for offering. - Bir şey içmek ister misin? Hayır, ama öneri için teşekkürler.

recommend

Tom recommended the novel to them. - Tom romanı onlara önerdi.

Since I've never eaten here before, I don't know what to recommend. - Daha önce burada hiç yemediğim için ne önereceğimi bilmiyorum.

held out
suggest

He suggested I go with him to the party. - Onunla birlikte partiye gitmemi önerdi.

I approve the suggestion. - Ben, öneriyi onaylıyorum.

{f} propose

Several plans were proposed. - Birkaç plan önerildi.

The president proposed a new plan. - Başkan yeni bir plan önerdi.

salt okunur öner
(Bilgisayar) read-only recommended
öner
Favoriten