önde gelen

listen to the pronunciation of önde gelen
Türkisch - Englisch
foremost

Subrahmanyan Chandrasekhar was one of the foremost astrophysicists of the twentieth century. - Subrahmanyan Chandrasekhar yirminci yüzyılın önde gelen astrofizikçilerinden biriydi.

He is the foremost authority on heart surgery. - Kalp cerrahisinde en önde gelen otoritedir.

prominent

Some prominent tennis players behave like spoiled brats. - Bazı önde gelen tenis oyuncuları şımarık çocuklar gibi davranırlar.

This author is a prominent critic of the role of the United States as a superpower. - Bu yazar ABD'nin bir süper güç olarak rolünün önde gelen bir muhalifidir.

central
capital
leading

Mary is the world’s leading expert on squirrels. - Mary sincaplar konusunda dünyanın önde gelen uzmanıdır.

China is the world's leading producer of rice. - Çin dünyanın önde gelen pirinç üreticisidir.

first

In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus. - Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.

arch
chief

In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus. - Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.

underlying
(Gıda) primer
outstanding
front
leading of
önde gelen
Favoriten