What's your preferred language?
- Senin öncelikli dilin nedir?
Colonization of other planets is one of our top priorities.
- Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesi bizim en öncelikli konularımızdan biridir.
We must make colonization of other planets one of our top priorities.
- Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesini en öncelikli konularımızdan biri yapmalıyız.
He asked her to give him preferential treatment.
- O, onun ona öncelikli tedavi vermesini istedi.
Where to go and what to see were my primary concerns.
- Nereye gideceğim ve ne göreceğim benim öncelikli ilgilerim.
My primary concern is your safety.
- Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir.
That's not exactly a top priority.
- O tam bir ileri öncelik değil.
Tell her it's a priority.
- Ona bunun bir öncelik olduğunu söyle.
If your company primarily does business with America, then you should be studying English with a native speaker from America.
- Şirketiniz öncelikli olarak Amerika ile iş yapıyorsa, o zaman Amerikalı bir yerli ile İngilizce öğrenmek zorunda kalırsınız.
I have something to do first.
- Öncelikli olarak yapacak bir şeyim var.
It's a priority, not a preference.
- Bu bir tercih değil, önceliktir.