Unfortunately for Pythagoras, his theorem led at once to the discovery of incommensurables, which appeared to disprove his whole philosophy.
We are, in large measure, responsible for students' success in the entrance exam.
- Biz öğrencilerin giriş sınavındaki başarılarından büyük ölçüde sorumluyuz.
He measured the length of the bed.
- Yatağın uzunluğunu ölçtü.
He measured the length of the bed.
- Yatağın uzunluğunu ölçtü.
The value of a good education cannot be measured in terms of money.
- İyi bir eğitimin değeri para cinsinden ölçülemez.
The carpenter is measuring the floor.
- Marangoz döşemeyi ölçüyor.
I wonder how a government would go about measuring gross national happiness.
- Bir hükümetin gayri safi mutluluk ölçme hakkında nasıl hareket edeceğini merak ediyorum.
He wears a 6 gauge earring.
- O bir 6 ölçü küpe takıyor.
This test will gauge your reading comprehension.
- Bu test senin okuma kavrayışını ölçecek.
My grandfather does moderate exercise every morning, which is why he is strong and healthy.
- Büyükbabam her sabah ölçülü egzersiz yapar, güçlü ve sağlıklı olmasının nedeni budur.
Taking moderate exercise will do you good.
- Ölçülü egzersiz yapmak size iyi gelecektir.