öksürük

listen to the pronunciation of öksürük
Türkisch - Englisch
{i} cough

My cough is getting worse. - Benim öksürük kötüleşiyor.

You should buy some cough medicine and aspirin. - Biraz öksürük ilacı ve aspirin almalısın.

bark
cough, coughing
coughing

I have a cold in my chest, with coughing and a headache. - Göğsümde öksürük ve baş ağrısı olan soğuk algınlığı var.

Tom had a coughing spell. - Tom'un öksürük büyüsü vardı.

(Tıp) tussis
öksürük için bir şeyiniz var mı
Can I have something for a cough
öksürük için damla
cough drop
öksürük olmak
to get a cough, develop a cough
öksürük otu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) coltsfoot, horsehoof, coughwort
öksürük pastili
cough drop
öksürük şurubu
cough syrup
öksürük şurubu
cough mixture
öksürük şurubu
linctus
Öksürük şurubu
cough sweet
balgamlı öksürük
wet cough; productive cough
kuru öksürük
dry cough
kuru öksürük
hacking cough
Türkisch - Türkisch
üşütme gibi bir sebeple ortaya çıkan göğüs ingini
Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıylı ağızdan gürültü ile çıkması
Ciğerlerdeki havanın, solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ağızdan gürültü ile çıkması
Solunum organlarının kasılması ve zorlanmasıyla ciğerlerdeki havanın ağızdan gürültü ile çıkması: "Trende herkes uyuyor, uzun bir öksürük silsilesi ve bazı iniltilerden başka ses yok."- H. E. Adıvar. Üşütme gibi bir sebeple ortaya çıkan göğüs hastalığı: "Sancılı bir öksürükle öksürerek ağlamaya başladım."- A. Gündüz
Üşütme gibi bir sebeple ortaya çıkan göğüs hastalığı
(Osmanlı Dönemi) NAHNAHA
(Osmanlı Dönemi) HÜKÂ'
(Osmanlı Dönemi) CÜŞRE
öksürük otu
Gövdesi pullarla kaplı, sarı çiçekli, ekin tarlaları için zararlı, çok yıllık ve otsu bir bitki (Tussilago farfara)
öksürük tıksırık
Sık sık öksürme
kuru öksürük
Balgam çıkarılmayan öksürük
öksürük
Favoriten