I'll pay the money for your lunch today.
- Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
They shut his water off because he didn't pay the bill.
- Faturayı ödemediği için suyu kestiler.
I must repay the debt.
- Borcumu ödemek zorundayım.
I only wish there was some way I could repay you.
- Keşke sadece sana geri ödeyebileceğim bir yol olsa.
I paid five dollars to him.
- Ona beş dolar ödedim.
I paid him five dollars.
- Ona beş dolar ödedim.