ödeme

listen to the pronunciation of ödeme
Türkisch - Englisch
pay

Many people worry about paying their bills. - Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.

I cannot afford to pay so much. - O kadar fazla ödemeye param yetmez.

payment

I prefer payment in full to payment in part. - Ben tam ödemeyi kısmi ödemeye tercih ederim.

If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment. - Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.

redemption
(Ticaret) cash delivery
(Ticaret) outlay
imbursement
prestation
(Ticaret) liquidate
(Askeri,Kanun) reimbursement

I was excited by the promise of reimbursement from my purchase. - Satın alma işlemimden geri ödeme sözü ile heyecanlıydım.

credit

You want to pay with a credit card? - Kredi kartıyla ödemek istiyor musun?

Tom used a credit card to pay. - Tom ödemek için kredi kartı kullandı.

(Ticaret) acquit
disbursal
inpayment
(günah) atonement
satisfaction
disbursement
redress
discharge
rendering
remuneration
conciliation
(Hukuk) disbursement, payment, settlement
clearance
payoff
settlement
repayment

He impatiently asked for repayment. - O sabırsızlıkla ödeme istedi.

payment, pay
consideration
paying

In the U.S., it is common for people to write a check instead of paying cash. - ABD'de, insanların nakit ödeme yerine bir çek yazmaları yaygındır.

I was absolved from paying my father's debt. - Babamın borcunu ödemekten berat edildim.

pay to
render
disburse
ödeme günü
payday
ön ödeme
(Ticaret) down payment
geri ödeme
(Hukuk) repayment
ödemek
pay

Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place. - Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.

I was absolved from paying my father's debt. - Babamın borcunu ödemekten berat edildim.

ödeme aczi
(Ticaret) insolvency
ödeme aczi
(Ticaret) insolvent
ödeme almak
get paid
ödeme emri
(Ticaret) money order
ödeme emri
(Askeri) allotment advice
ödeme emri
(Turizm) voucher
ödeme emri
(Ticaret) check
ödeme emri
(Ticaret) bank draft
ödeme günü
(Ticaret) day of payment
ödeme tonu
pay tone
ödeme vakti
payoff
ödeme yeri
(Ticaret) paying agent
ödeme yeri
checkout
ödeme şekli
basis of payment
ödeme dekontu
Payment receipt
ödeme koşulları
(Finans) terms of payment
ödeme makbuzu
payment receipt
ödeme planı
Payment schedule
ödeme aracı
legal tender
ödeme aracı
(Ticaret) instrument of payment
ödeme araçlarında sahtecilik veya taklit
(Hukuk) forgery of counterfeiting of means of payment
ödeme ayı
(Ticaret) month of payment
ödeme belgem
proof of payment
ödeme belgesi
acquittance
ödeme emri
banker's order
ödeme emri
(Hukuk) payment order
ödeme emri
draft, order of payment
ödeme emri
order of payment
ödeme emri
standing order
ödeme emri
draft
ödeme emri
order
ödeme emri law
(written) order for a payment to be made
ödeme emri verilen krediler
(Hukuk) appropriations
ödeme emri çıkarma
(Hukuk) issuing payment order
ödeme fişi
(Ticaret) credit slip
ödeme fonu
(Ticaret) redemption fund
ödeme gücü
responsibility
ödeme gücü
solvency
ödeme gücü olan
solvent
ödeme güçlüğü
financial difficulty
ödeme kabiliyeti
law solvency
ödeme kasası
pay desk
ödeme miktarı
disbursement
ödeme no
(Bilgisayar) pmtno
ödeme no
payment id
ödeme notu
(Ticaret) paygrade
ödeme oranı
(Ticaret) rate of pay
ödeme oranı
(Ticaret) repayment rate
ödeme senedi
promissory note
ödeme talebi
demand note
ödeme tipi
payload type
ödeme türü
mode of payment
ödeme yapan
paying
ödeme yapan kimse
payer
ödeme yapma
(Politika, Siyaset) affect a payment
ödeme yapmak
defray
ödeme yapmama
nonpayment
ödeme yapılan kimse
payee
ödeme yeri belirtilmiş poliçe
domicilled bill
ödeme yılı
(Ticaret) year of payment
ödemek
{f} redeem
ödemek
{f} wipe out
ödemek
to pay; (borç) to settle, to pay sth off, to pay sth back, to pay sb back, to discharge; to indemnify
şartlı ödeme emri
(Denizcilik) Conditional pay-order
borcu geri ödeme
(Kanun) reimbursement
hizmet karşılığı ödeme
remuneration
peşin ödeme
cash
ödemek
pay out
ödemek
pay something off
ödemek
pay for

Tom had to pay for everything himself. - Tom her şey için kendisi ödemek zorunda kaldı.

They needed money to pay for the supplies. - Malzemelere ödemek için paraya ihtiyaçları vardı.

ön ödeme yapmak
prepay
ödemek
{f} give
ara ödeme
(Ticaret) interim payment
avans olarak ödeme
(Kanun,Ticaret) advance payment
aylık ödeme
payment per month
borcu ödeme
(Ticaret) acquittance
ek ödeme
additional payment
erken ödeme
(Ticaret) early payment
fazla ödeme
(Askeri) overpay
geri ödeme
(Ticaret) refundment
geri ödeme
pay-back
geri ödeme
(Kanun) back-pay
geri ödeme geçmişi
(Bilgisayar) refund history
geç ödeme
(Ticaret) late payment
ilk ödeme
(Politika, Siyaset) advance payment
ilk ödeme
down payment
isteme bağlı ödeme
(Ticaret) callable
net ödeme
(Ticaret) net cash
net ödeme
(Ticaret) net settlement
para ödeme
(Ticaret) disbursement
parti ödeme
(Askeri) progress payment
periyodik ödeme
(Ticaret) periodic payment
peşin ödeme
on the line
peşin ödeme
pre-payment
peşin ödeme
in advance

Pay your rent in advance. - Kiranı peşin ödemelisin.

You have to pay in advance. - Peşin ödemek zorundasın.

tazminat ödeme aralığı
(Ticaret) corridor
teslimat anında ödeme
(Ticaret) cash on delivery
toplam ödeme
total payment
yan ödeme
(Ticaret) benefit
yan ödeme
perquisite
yan ödeme
(Ticaret) perks
ödeme günü
(Ticaret) term days
ödeme yapmak
(deyim) pick up the tab
ödeme yapmak
(Ticaret) effect
ödeme yapmak
(Askeri) disburse
ödeme şekli
payment term
ödemek
(deyim) make good
ödemek
pay back

Mary is struggling to pay back her student loans. - Mary öğrenci kredilerini geri ödemek için mücadele ediyor.

We'll have to pay back that loan one way or another. - Bu krediyi bir şekilde geri ödemek zorunda kalacağız.

ödemek
(Ticaret) take up
ödemek
honor
ödemek
pay-out
ödemek
answer for
ödemek
(deyim) foot the bill
ödemek
honour
ödemek
recompense
ödemek
pony up
ödemek
tab
ödemek
(Askeri) reimburse
ödemek
make up
ödemek
(Ticaret) liquidate
ödemek
answer
ödemek
come
ödemeler
(Ticaret) disbursements
ön ödeme
down-payment
ön ödeme
(Ticaret) payment in advance
ön ödeme
(Ticaret) advance
ücret ödeme
payoff
ödeme günü
pay day
ödeme iste
demand payment
ödeme yapmak
effect payment
ödeme yapmak
render payment
ödeme şekli
form of payment
ödeme şekli
pay rate
ödeme şekli
payment rate
ödeme şekli
mode of payment
ödemek
shell out
ödemek
{f} settle

A freezing beggar was brought into the hospital for treatment. However, he didn't have even one cent with which to settle the bill. - Donan bir dilenci tedavi için hastaneye getirildi. Fakat faturayı ödemek için bir senti bile yoktu.

ödemek
defray
ödemek
settle up
ödemek
disburse
ödemek
meet
Asgari Ödeme Tutarı
(Finans) Minimum Payment Amount
acil ödeme
immediate payment
asgari ödeme oranı
margin requirement ratio
aylık ödeme
monthly payment, salary payment
belirlenebilir ödeme
determinable payment
geri ödeme sistemi
(Ticaret) drawback system
hakkaniyetli ödeme
pay equity
mal mukabili ödeme
(Ticaret) cash against goods, Cash on delivery
otomatik ödeme
Automatic paymnet
taksitlendirilmiş (ertelenmiş) ödeme
(Ticaret) deferred payment
Ödeme yapmak
make a payment
ödemek
foot
ödemek
{f} ante
ödemeler
(Finans) accounts payable
ana gösterge kodu; nakit ödeme; kişi tanımlama kodu; uçağı idare eden pilot
(Askeri) parent indicator code; payment in cash; person identification code; pilot in command
ara planlama konferansı; askeri ödeme belgesi; askeri personel merkezi
(Askeri) mid-planning conference; military payment certificate; military personnel center
avans ödeme
(Ticaret) in advance payment
avrupa ödeme birliği
european payments union
ayni ödeme
(Kanun,Ticaret) real payment
ayni ödeme
(Ticaret) payment in kind
aynı şekilde ödeme
Payment In Kind
balon ödeme
(Ticaret) balloon payment
belgeler karşılığı ödeme
(Ticaret) cash against documents
ben ödeme yaptım
I have already paid
borcu geç ödeme
(Ticaret) slowness in paying
borcu vadesinden önce ödeme
(Ticaret) prepayment
borcunu ödeme
acquittance
borç ödeme
(Kanun) debt discharging
buyurun ödeme belgem
Here is my proof of payment
dönen ödeme
(Ticaret) revolving payment
düzenli ödeme
regular payment
düzenli ödeme emri
(Ticaret) direct debit mandate
ek ödeme
excess cost
ek ödeme
supplementary payment
ek ödeme
perk
ek ödeme
extra pay
ek ödeme
perquisite
ek ödeme
gratification
ek ödeme belgesi
postentry
en son ödeme tarihi
(Ticaret) latest date
erken ödeme maliyeti
(Ticaret) break cost
erken ödeme masrafı
(Ticaret) break cost
gecikmeli ödeme
(Ticaret) deferred payment
ödeme
Favoriten