ödünç alma

listen to the pronunciation of ödünç alma
Türkisch - Englisch
borrowing

Is there any chance of my borrowing your typewriter? - Daktilonuzu ödünç almamla ilgili bir ihtimal var mı?

Latin and Greek have been significant sources of borrowings for European languages. - Latince ve Yunanca, Avrupa dilleri için önemli ödünç alma kaynakları olmuştur.

(Ticaret) debt raised
(Ticaret) borrow

He never borrows nor lends things. - O, şeyleri asla ödünç almaz ya da vermez.

One way to get money was to borrow it. - Para almanın bir yolu onu ödünç almaktı.

loan
ödünç almak
borrow

One way to get money was to borrow it. - Para almanın bir yolu onu ödünç almaktı.

Whose bicycle did you want to borrow? - Kimin bisikletini ödünç almak istedin?

ödünç almak
to borrow

Whose bicycle did you want to borrow? - Kimin bisikletini ödünç almak istedin?

I'd like to borrow fifty dollars from you. - Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.

ödünç almak
borrow from
ödünç al
borrow

Mary does not let her sister borrow her clothes. - Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.

Would you mind if I borrowed your car? - Arabanı ödünç alabilir miyim?

ödünç al
{f} borrowed

I borrowed this comic from his sister. - Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.

I borrowed the dictionary from my friend. - Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.

ödünç almak
barrowed
ödünç al
borrowing

The Anglo-Saxons enriched the language by borrowing words from other languages. - Anglo Saksonlar başka dillerden sözcükler ödünç alarak dili zenginleştirdiler.

He regretted borrowing the book from her. - Ondan kitabı ödünç aldığına pişman oldu.

ödünç almak
take on loan
ödünç almak
raise a loan
Türkisch - Türkisch
iktibas
Ödünç almak
iktibas etmek
Ödünç almak
(Osmanlı Dönemi) İKTİBAS