Mary does not let her sister borrow her clothes.
- Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
Would you mind if I borrowed your car?
- Arabanı ödünç alabilir miyim?
She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.
- O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
I borrowed this comic from his sister.
- Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
Do you remember borrowing his book?
- Onun kitabını ödünç aldığını hatırlıyor musun?
Is there any chance of my borrowing your typewriter?
- Daktilonuzu ödünç almamla ilgili bir ihtimal var mı?