ödünç al

listen to the pronunciation of ödünç al
Türkisch - Englisch
borrow

Can I borrow your car? - Arabanı ödünç alabilir miyim?

Mary does not let her sister borrow her clothes. - Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.

{f} borrowed

She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it. - O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.

Would you mind if I borrowed your car? - Arabanı ödünç alabilir miyim?

borrowing

Do you remember borrowing his book? - Onun kitabını ödünç aldığını hatırlıyor musun?

He regretted borrowing the book from her. - Ondan kitabı ödünç aldığına pişman oldu.

ödünç al
Favoriten