öğrenilmiş

listen to the pronunciation of öğrenilmiş
Türkisch - Englisch
learned

Bullying is a learned behavior. - Zorbalık öğrenilmiş bir davranıştır.

inbred
öğren
learn

It's hard to learn a foreign language. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

It's difficult to learn a foreign language. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

öğren
{f} learning

I am learning Japanese to play mahjong in Japan. - Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.

That didn't happen when I was learning Esperanto. - O Esparanto öğrenirken olmadı.

öğren
{f} learned

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

Finally we have learned the truth. - Sonunda,gerçeği öğrendik.

öğren
{f} learnt

Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche. - Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.

I learnt nothing from the teacher. - Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.

başkasından öğrenilmiş
secondhand
kendi kendine öğrenilmiş
self taught
rip öğrenilmiş yönler
rip-learnt routes
öğren
internalize
öğrenilmiş
Favoriten