öğrenilmiş

listen to the pronunciation of öğrenilmiş
Türkisch - Englisch
learned

Bullying is a learned behavior. - Zorbalık öğrenilmiş bir davranıştır.

inbred
öğren
learn

Learning a foreign language is difficult. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

I am learning Japanese to play mahjong in Japan. - Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.

öğren
{f} learning

Learning a foreign language is difficult. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

I am learning Japanese to play mahjong in Japan. - Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.

öğren
{f} learned

Finally we have learned the truth. - Sonunda,gerçeği öğrendik.

I learned a lot about Greek culture. - Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.

öğren
{f} learnt

Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche. - Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.

Soon learnt, soon forgotten. - Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.

başkasından öğrenilmiş
secondhand
kendi kendine öğrenilmiş
self taught
rip öğrenilmiş yönler
rip-learnt routes
öğren
internalize
öğrenilmiş
Favoriten