Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.
- This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.
Tam bir değerlendirme istiyoruz.
- We want a complete evaluation.
Onun yeteneğini değerlendirmek zordur.
- It's difficult to evaluate his ability.
Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı.
- The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.
Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı.
- The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.
Onun yeteneğini değerlendirmek zordur.
- It's difficult to evaluate his ability.
Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı.
- The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.
Onun yeteneğini değerlendirmek zordur.
- It's difficult to evaluate his ability.
self evaluation = self-assessment.
It will take several years to evaluate the material gathered in the survey.