He fell into the bottomless pit.
- O, dipsiz bir çukura düştü.
His stomach seemed a bottomless pit.
- Midesi dipsiz bir çukur gibi görünüyordu.
This machine can dig giant holes.
- Bu makine muazzam çukurlar kazabilir.
After the earthquake, people stared into the deep hole in the ground in surprise.
- Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar.
Tom has one foot in the grave.
- Tom'un bir ayağı çukurda.
He's got one foot in the grave.
- Onun bir ayağı çukurda.
That hole should be filled, not covered.
- O çukur doldurulmalı, kapatılmamalı.
You should look out for potholes when driving.
- Araba sürerken çukurlara dikkat etmelisin.
Careful! There's a pothole on the road.
- Dikkatli ol! Yolda bir çukur var.
There are some depressions in the road.
- Yolda bazı çukurluklar var.
The deepest part of the ocean is called the Challenger Deep and is located beneath the western Pacific Ocean in the southern end of the Mariana Trench.
- Okyanusun en derin kısmı Challenger Deep olarak adlandırılır ve Mariana Çukurunun güney ucunda batı Pasifik Okyanusu'nun altında yer alır.